Tartışma:Ahmed Ziyaüddin
Konu ekleBurası Ahmed Ziyaüddin adlı madde üzerindeki değişikliklerin konuşulduğu tartışma sayfasıdır. Maddenin konusunun genel olarak tartışıldığı bir forum değildir. |
|||
|
Bu sayfa şu Vikiprojelerin kapsamında yer almaktadır: | ||||||||||||||||||||||
|
Bu madde bugüne kadar 1 kez tartışmaya açılmıştır:
|
Bu metin fevkalâde eksik ve kaynağı olmayan bir metin. Ayrıca gayet özensiz yazılmış. Öyle ki adeta sırf kendi adını gündeme taşımaya çalışan birisinin adını duyurmak için yazılmış sanki. Gümüşhanevi hakkında yazılmış 2 doktora ve 1 yüksek lisans tezi ile TDV İslâm Ans. ve Milli Eğitim İslâm Ans. başta olmak üzere pek çok ansiklopedi'de ve pek çok araştırma inceleme kitabında son derece ilginç Siyasi, Sosyal, Tarihi, İlmi, İktisadi,Tasavvufi ve edebi bilgiler mevcut olduğu halde hiç birine değinilmemiş. Hakkında makale yazılan kişi özellikle 2.Abdülhamid zamanında son derece etkin olmuş ve onun Pan-İslâmizm siyasetine teorik ve pratik'de destek vermiş onun siyasetine destek için Çin'e gönderilen resmi elçilik heyetlerine halifelerini vermiş bir kişidir. Türkiye'de Katılım Bankacılığının ilk uygulamasını Yardımlaşma sandığı kurarak başlatmış bir kişidir. Ayrıca dergâhında kendisinden sonra postnişin olmuş kişilerde o anlayışın müdavimi olmuş ve Türkiye'nin ve bu halkın özellikle son 133 senesine damgasını vurmuşlardır. 2.Abdülhamid'den, Turgut Özal'a, Korkut Özal'dan, Recai Kutan'a, Sultan Mehmed Reşad'dan, Fehim Adak'a, Muammer Dolmacı'dan, Temel Karamollaoğlu'na, Muhsin Yazıcıoğlu'ndan bugünkü hayatta olan pek çok siyasetçiye, İHL'lerin projesini yapan Celâleddin Öktem'den, eski Diyanet işleri Başkanı Ömer Nasuhi Bilmen'e, Nurettin Topçu'ya kadar pek çok kişinin bağlandığı yada fikirlerinden etkilendiği kimselerdir bu silsilede ki zatlar. Bu dergâh Türkiye'nin ilk motor fabrikası olan Gümüş Motor'u kurmuştur. Şu anda Pancar Motor adıyla üretime devam ediyor. Mensupları ve gönüldaşlarınca İslâmcı diye adlandırılan Muhafazakâr Siyasi Hareket oluşturulmuştur. MNP, MSP, RP'de ve hatta FP ile SP'de dahi bu dergâhın derin izleri kolayca görülebilir. Bunların dışında ki Siyasi hareketlerle de daima ilgili olmuşlardır. Bu dergâh'dan feyzyâb olmuş Samsunlu Mustafa Bağışlayıcı'nın MHP ve Türkeş ile son derece yakın ilişkileri vardı. Yine direkt bu dergâhın postnişinleri Türkiye'de ki diğer siyasi hareketlere'de az yada çok müdahil olmuşlardır. Şimdi hali hazırda ki durum bu iken birisi bir madde yazmış ve Postnişinleri sıralarken Halid Yaşar Mutlu diye isim vermiş !!! Bu kişi kim bilen varmı ? Benim takip ettiğim kitaplar ve gazete yayınlarına göre Halid Yaşar Mutlu'ya kadar hiç bir sorun yok. Ansiklopediler ve akademik yayınlarda bu rahatça görülür. Ama burada sıkıntı var . Niçin ? Gerek Prof.Mahmud Esad Coşan'ın vefat ettiği 4 Şubat 2001 tarihi ile Şubat ve Mart 2001 tarihlerinde çıkan gazetelerin hiç birinde Prof.Mahmud Esad Coşan'dan sonra yerine böyle birinin geçtiğinden bahis yok. O tarihte ki tüm ulusal yayınlara bakın. Zaman ,Hürriyet ,Sabah ,Milliyet ,Radikal ,Yeni Şafak ,Millî Gazete ,Vakit ,Türkiye ,Takvim ,Posta ,Yeni Asır istediğiniz gazeteye, dergiye bakın. Ulaşabiliyorsanız radyo ve televizyon yayınlarına bakın. Prof.Mahmud Esad Coşan'ın daha cenazesinde cenaze kalkmadan vasiyeti açıklandı ki sağlığında da kendisi pek çok yerde zaten açıklamış olduğundan dervişleri tarafından da biliniyordu. Ancak bilmeyenler de cenaze'de öğrendi. Ve bu tüm yayın organlarında da yer aldı.Kim bu adam ? Herhangi birisi ondan sonra ben varım diye buraya yazsa yada yazdırsa o'da kabul edilecekmi ? O yayınların hiç birinde bu kişinin adı yok. Vasiyet'de yerine şu kişi kaldı diye adı olan kişi kim ise ancak o kişinin yazılması gerekmezmi ? Bu konuyla ilgili editörlerin dikkâtlerini rica ederim. 4 Şubat 2001'den bugüne çıkmış tüm basın yayın organlarında Prof.Mahmud Esad Coşan'dan sonra yerine oğlu Muharrem Nureddin Coşan'ın kaldığı beyan edilmiş. sağ basında , so basında, islâmcı basında, lâik kemalist basında Muharrem Nureddin Coşan adını vermiş. Örneğin Radikal Gazetesi 2-3 Mart 2001 tarihli nüshalarında ki Avni Özgürel'in yazılarına ve 4 Şubat 2001 ile Şubat sonu arasında ki gazetelerin tamamına da internet ortamında bakıp araştırabilirsiniz. Ben kalkıp'da herhangi bir dergâhın silsilesi'nin bana ulaştığını iddia edip, hiç bir kaynak'da göstermeden bunu yazsam yada yazdırsam kabul olacak mı ? Diyelim ki Seyyid olduğumu delilsiz, mesnedsiz, kaynaksız iddia ettim. Sivasi dergâhı'nın şeyhi'nin de kendim olduğunu iddia edip, bu konuyla ilgili web sitesi kurup, wikipedia'ya da bunu yazdım. Delil, mesned, kaynak istenmeyecekmi ?Benim bildiğim kaynaksız yazı durmaz. Ayrıca dış bağlantıların ilkine zaten ulaşılamıyor. Ve silsile yani postnişinler hariç başlangıç kısmı ikinci bağlantı'dan alınmış ama kalan kısımla ilgili hiç bir kaynak ve kayıt yok. Tahminim Gümüşhanevi Dergahı bahsini'de aynı şahıslar yazmış yada yazdırmış. Çünkü o'da eksik, yanlış, tartışmalı ve en önemlisi de kaynaksız !!!
Referanslar
[kaynağı değiştir]- TDV. İslâm Ansiklopedisi 14.cilt Sayfa 277 Gümüşhanevi Tekkesi Maddesi
- Altun Silsile ( İrğam el-Merid Tercümesi ) - Muhammed Zahid el-Kevserî - Tercüme : M.Zahid Kalfagil - M.Vehbi Şahinalp
- Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevi, Hayatı, Eserleri ve Tarikat Anlayışı - Prof.İrfan Gündüz - Doktora Tezi
- Hadis İlimleri açısından Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevi ve Levâmi-ul Ukûl adlı eseri - Dr.Macit Demirer - Doktora Tezi - www.yok.gov.tr - Ulusal Tez Merkezi
- Gümüşhaneli Ahmed Ziyaeddin Efendinin Menkıbeleri - Menâkıb-ı Ziyaiyye Tercümesi - Müellif : Mustafa Fevzi Efendi - Mütercim : Tahir Galip Seratlı - [[1]]
- Menâkıb-ı Hüsniye Tercümesi - Hasan Hilmi Hazretlerinin Menkıbeleri - Müellif : Mustafa Fevzi Efendi - Mütercim : Tahir Galip Seratlı - [[2]]
- Nakşi Sohbetlerini Hiç Kaçırmadı Başlıklı Haber - Milliyet Gazetesi - 7 - 7 - 2001
- Tarikat - Cemaat - Devlet - Avni Özgürel - Radikal Gazetesi - 2-3 Mart 2001
- Onbinler uğurladı başlıklı haber - Zaman Gazetesi - 10 Şubat 2001
- Yeni lider başlıklı haber - Hürriyet Gazetesi - 10 Şubat 2001
- Eyüp'te gövde gösterisi başlıklı haber - Sabah Gazetesi - 10 Şubat 2001
- COŞAN HOCAEFENDİ'Yİ YÜZBİNLER DUALARLA UĞURLADI Kalplere gömüldü başlıklı haber - Yeni Şafak Gazetesi - 10 Şubat 2001
- Nakşibendi oyu AKP ve SP'ye başlıklı haber - Milliyet Gazetesi - 07-09-2002
--Mustafa Bozyak 17:27, 21 Ekim 2009 (UTC)Mustafa Bozyak 21-10-1009
Bu madde'de ki belki en temel yanlışlardan teki madde'nin adı! Şeyh Ahmed Ziyaüddin Efendi. Bu adla madde olurmu ? Olmaz. Çünkü Şeyh ünvan ifadesidir. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel yada Yargıtay Başkanı Sami Selçuk veya Yargıç Sami Selçuk diye madde nasıl ki olmazsa, bu'da olmaz. Hiç bir ansiklopedi'de böyle madde yoktur. Olmaz. Soyadı olanların önce soyadları sonra adları yazılır. Soyadı olmayanların, önce adları sonra nisbetleri ( Gümüşhanevi , Konevi vs. gibi ) yazılır. Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî yada Sadreddin Konevî gibi. İkinci temel yanlış, araştırmacı, gazeteci, yazar Soner Yalçın'ın yaptığı "Millî İslâmcı" yorumu isim verilmeden nakledilmiş. Gümüşhanevî kendisini böyle tanımlamışmı ? Eğer bir şahıs kendisini herhangi bir şekilde tanımlarsa ( Sağcı, Solcu, Ülkücü vb.gibi ) ve bu tanımlamada kabul görmüşse yazılır.Kabul görmemişse konu ile ilgili tartışmaya yer verilir. Ancak kişinin kendisini tanımlamadığı bir yorumu, yorumu yapan kim olursa olsun mutlak doğruymuş gibi yazılmaz. Ancak Soner Yalçın'ın ifadesiyle Millî İslâmcı'lık akımı'nın öncüsü vs. denilebilir. Akıl ve mantık bunu gerektirir. Kaldı ki Yalçın'ın bu konuda yaptığı yorum ne derecede kayda değerdir. Zirâ Soner Yalçın yada başka bir araştırmacı gazeteci'nin verdiği habere itibar edilebilir. Ancak iş yorum ve hüküme gelince orada insan akademik formasyon arar. Akademik kariyeri olan, formasyon sahibi Nur Vergin gibi bir Siyaset Bilimci, Kemal Karpat veya İlber Ortaylı gibi bir tarihçi, Şerif Mardin yada Fuat Keyman gibi bir sosyolog veya Nevzat Yalçıntaş, Esfender Korkmaz gibi bir ekonomist yada Mustafa Kara, İrfan Gündüz, Necdet Tosun gibi bir Tasavvuf Tarihçisi böyle bir yorumda bulunursa, bu yorumu yapan şahısın adı ile birlikte zikredilir. Geniş kapsamlı ansiklopedilerde bu böyledir. Sözlük tarzı ansiklopedilerde ise bu tip yorumlara zaten yer verilmez. --Osman Gazibey 14:55, 22 Ekim 2009 (UTC)Osman Gazibey 22-10-2009 Perşembe